Şehâdet, olayı görenin veya orada bulunanın olay hakkında bildiğini söylemesidir. Gerçeği bilen ve söyleyene şahit, şehit, çoğulu şühedâ denilir. Allah yolunda öldürülen insan da bu mertebeye yükseldiği için şehit sıfatını kazanır. Şehit, dinî bir terim olarak Allah yolunda öldürülen müslümanı ifade eder.
Peygamberlikten sonra en büyük mertebe olan şehitlik vatan uğruna, bayrak uğruna, namus uğruna canını feda edenlere denmektedir. Gündelik hayatta sürekli duyduğumuz şehit terimi Kur'an ve hadislerde de geçmektedir. Kur'an-ı Kerim'de Allah yolunda canını feda eden bir Müslümana şehit denilmektedir.
'Allah yolunda ölenlerden başka şehit olanlar yedi çeşittir: Tâûndan ölen şehiddir, suda boğulan şehittir, zatülcenbden (akciğer zarı iltihabı-pleurisy) hastalığından ölen şehittir, karın ağrısından ölen şehittir, yangında ölen şehittir, yıkıntı altında kalarak ölen şehittir, hamilelikte ölen kadın şehittir.”
Kim, nerede, nasıl ölürse ölsün, Müslüman değilse şehit olmaz. Gayrimüslim ise, zulmen de öldürülse şehit olmaz. İmanı varsa, yani itikadı düzgün bir Müslümansa, günahları çok olsa da, savaşta ölsün, anarşide ölsün, görevde ölsün, kanser gibi hastalıklardan ölsün, şehit olur.
3'e ayrılır: 1 - Dünya ve âhiret itibariyle şehid (şehîd-i kâmil). 2 - Sadece âhiret itibariyle şehid (şehîd-i uhrevî). 3 - Sadece dünya itibariyle şehid (şehîd-i hükmî; şehîd-i dünyevî).
İlgili 35 soru bulundu
Sadece din değil vatanı ve milletti savunma yolunda ölenlere de şehit denilmektedir ki görev başında hayatını kaybeden askerler resmi olarak şehit kabul edilirler. Bunun yanında terörist saldırı sonucu hayatını kaybeden eğitim, sağlık güvenlik görevlileri vb. manen şehit olarak kabul edilmektedir.
- Ölmeyip Allah'ın huzurunda bir şahit gibi diri ve yaşıyor olduğu için kendisine şehit denir. - Ölünceye kadar Allah'ın emrine göre doğruluk üzerinde olduğuna dair şahitlik edildiği için şehit denir. - Allah'ın, öldürülmesine karşılık kendisine hazırlamış olduğu ikramları görüp şahit olduğu için şehit denir.
Trafik kazası sonucu çoğu ölümler de bu şekilde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla trafik kurallarına riayet ettiği halde kazada ölen müslümanların da hükmi şehid kabul edilebilecekleri söylenebilir.
2- Şehit olduğu bilinmeyen ve şehit muamelesi görmeyenler: Ahirette şehit olarak kabul görecek olan, fakat dünyada şehit olduğu bilinmeyen ve şehit muamelesi görmeyenler. Bu kişilere manevî şehit denmektedir.
“Şehidin, akrabasından 70 kişiye şefaat etmesine izin verilecektir”. “Dünyadaki nimetlerin hepsi kendisine verilecek olsa da, cennete giren hiçbir kimse, dünyaya tekrar dönmek istemez. Şehit müstesna; çünkü o, gördüğü faziletten dolayı tekrar tekrar dünyaya dönüp 10 kere daha şehit olmak ister”.
Şehitlerin, şehit oldukları andan itibaren ruhları cennete gidip orayı gördükleri halde, diğer mü'minlerin ruhları sadece kıyamette görecektir. Şehit denilmesinin bir başka sebebi, şehitin cennete gireceğine Allah ve melekler şahitlik ettiği içindir denilmiştir.
Anlaşıldığı üzere Cenabı Hakk'ın vermiş olduğu söz; kendi uğ- runda mücadele edip öldürülen şahısların Cennete girmeleridir. Şehid bu makama ulaştığında Allah'ın vermiş olduğu söz neticesinde mutlaka Cennete girecektir.
Şehit te, sorgusuz sualsiz Cennete gidecektir. Aşağıda yazının tamamına yakını İbni Âbidin hazretlerinin Redd-ül muhtar kitabından alınmıştır. Müslüman olmak şartı ile aşağıdaki 37 maddede bildirilen kimseler şehid olarak ölür.
İslâm'a göre, ölü kefenlenmeden üzerindeki elbiseyle gömülemez. Ancak Allah yolunda savaşırken şehit düşen kimse bundan müstesnadır. Hem dünya hem de ahiret bakımından şehit sayılanlar kefenlenmez, namazları kılındıktan sonra kanlı elbiseleriyle defnedilir, zira onların kefenleri, üzerlerindeki elbiseleridir.
ŞEHİTLER DİRİDİRLER
Şehitler ölü değildirler. Onlar hayy'dırlar, hayattadırlar, diridirler, canlıdırlar; fakat farklı bir boyutta olduklarından biz onları göremiyoruz, hissedemiyoruz, onlarla konuşamıyoruz. Bu hakikati Kur'ân, “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin.
ŞEHİTLER ÖLÜM ACISI DUYMAZLAR
Şehitler ise öldüklerini bilmiyorlar. Onlar gerçek hayatı yaşıyorlar, gerçek lezzetleri hissediyorlar, gerçek hazları tadıyorlar. Böyle yüksek ikram ve şerefe ulaşan şehitler, kendilerinden ayrı olduğu kardeşlerini, eşini, çocuklarını, anne ve babalarını özlerler.
Peygamber'in özel ilgi gösterdiği ilk şehit ailesi, Mekke'deki Yâsir ailesidir. İslâm'da ilk şehit erkek sahabî, Yasir b. Âmir, ilk şehit kadın sahabî, onun eşi Sümeyye, ilk şehit çocuğu ise oğulları Ammâr'dır.
Prof. Dr. Ali Erbaş "Depremde vefat edenlerin hükmen şehit olduklarını" ifade etti.
Bu kimseler, yıkanmaz, kefenlenmez, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilir.
Mu'tezile'nin Bağdat ekolü, En'âm sûresinin ikinci âyetini de dikkate alarak insanın “ecel-i kazâ” ve “ecel-i müsemmâ” denilen iki eceli bulunduğunu ileri sürmüştür. Buna göre insan herhangi bir dış müdahale olmadan ölürse ecel-i müsemmâya, kaza veya katil sebebiyle ölürse ecel-i kazâya göre ölmüş olur.
İslam'da şehitlik pek yüksek bir mertebe olarak kabul edilmiştir. Kuran'da Allah'u Teala şehitler için siz onları ölü sanmayın, onlar diridir buyurmaktadır. ( Al-i İmran Suresi 3, 169 ) Allah katında şehadet mertebesinde olan insanların nasıl da özel ve kıymetli bir mertebede olduğunun vurgulanmasıdır.
Şehitlerin, kul hakları hariç tüm günahları affedilir. Peygamberlerden sonra en yüksek manevi makama sahiptirler. Cenazeleri yıkanmaksızın, elbiseleriyle defnedilmeleri gerekir, çünkü üzerlerindeki kanın onlar için ahirette madalya gibi olacağına inanılır.
Şehitlik, İslâm'da peygamberlik makamından sonra en büyük mertebedir. Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yücedir. Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından afvedilmektedir.
Peygamber'in amcası, şehitlerin efendisi… Künyesi; Ebu Ya'la; lâkabı; Esedullah. (Allah'ın Aslanı) Hz. Hamza, Peygamberimizin amcalarının en küçüğüdür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri