Alkol sadece kas gelişimini olumsuz etkilemez, vücudun diğer sistemleri üzerinde de olumsuz etki teşkil ederek düzgün çalışmalarını da engeller. Sadece antrenmandan önce ya da sonra alkol tüketiminden kaçınmak çözüm olmayacaktır, kas geliştirme sürecindeyseniz alkol tüketiminden tamamen kaçınmanız gerekir.
Bilim insanları, özellikle orta yaş ve yaşlılığın ilk dönemlerinde yüksek oranda alkol tüketiminin ciddi kas problemlerine yol açabileceğini belirterek, bu yaşlarda alkol tüketiminin önemli oranda azaltılması gerektiğini kaydetti.
Alkol bu hücrelerin protein üretimini % 35 civarında düşürüyor. Bunun yanında büyüme hormonunun sentezini de baskılıyor. Bu yüzden sürekli alkol tüketen kişilerde protein sentezine ve hormona bağlı olarak kaslarda gerileme ve dolayısıyla da vücut yapısında bozulmalar görülür (2).
Belki de en çarpıcı etkisi, protein sentezi üzerinde olur. Alkol, kasların onarılmasını ve yeni kas oluşumunu sağlayan protein sentezini %30 oranında azaltır.
Alkol testosteron (erkeklik) hormonunu azaltırken, östrojen (kadınlık) hormonunu yükseltmektedir. Vücutta vitamin dengesini bozar. Susuzluğa yol açar. Yağ depolanmasını arttırdığı için kilo problemine ve ayrıca kas erimesi ve kaslarda zayıflığa neden olur.
İlgili 30 soru bulundu
Hücrelerdeki protein ve hormon sentezini düşüren alkol, fiziksel ve zihinsel olarak da insan vücudunu etkiliyor. Spor yapan bireylerde ise performansı düşürmesinin yanı sıra kas gelişimini de olumsuz etkileyerek, vücutta deformasyona neden oluyor.
Çok fazla alkol almak başlangıçta karaciğerde yağ birikimine neden olabiliyor. Çok miktarda içilmeye devam edildiğinde karaciğer iltihaplanabilir, bu da karaciğer yetmezliğine ve ölümle sonuçlanabilecek alkolik hepatite neden olabilir. Karaciğer kanser ve siroz riskini de artırabiliyor.
Genel olarak, sporcular tarafından yüksek miktarlarda alkol tüketimi, normal kan akışını ve protein sentezini olumsuz yönde etkileyebilir ve kas iyileşmeleri bozulabilir. Yine iyileşmeye bağlı olarak, rehidrasyon ve glikojen sentezi gibi geri kazanımla ilgili diğer faktörler de olumsuz yönde etkilenebilmektedir.
Egzersizden sonra alkol alımından da aynı şekilde uzak durulması gerekir. Kronik alkol tüketimi zaman içerisinde egzersiz performansını çok daha fazla düşüreceği için sürekli alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
Alkolün etkilerinin vücuttan tamamen silinmesi için üzerinden en az 12 saat geçmiş olması gerekir. Bu sebeple, alkol aldıktan sonra hemen egzersiz yapmaya başlamamanız daha uygun olacaktır.
Kişisel önerim, alkol tüketiminden 48 saat sonra antrenman yapmanızdır ancak bu süre, tükettiğiniz miktar, antrenman kondüsyonunuz ve alkol tüketme alışkanlığınıza göre değişiklik gösterebilir. Herkes için geçerli olan ise alkol tüketiminden hemen sonra kesinlikle spor yapmamanız gerektiğidir.
Alkolun vücuttan atılması alkol oranına göre 48 ila 72 saat arasında değişir. Alınan alkol mideden başlayarak barsak ve sinirim sistemimizce hızla emilir ve vücut sıvısına geçer.
Sarhoş bir merkezi sinir sistemi hissizleşmiş olur, vücuttaki kasların rahatlamasına yol açar.
İşte Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi (OHSU) tarafından yapılan yeni araştırmaya göre kararında alkol almak, bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı savaşta önemli rol oynayabiliyor.
Diyet sırasında kontrollü bir şekilde alkol tüketmenizde bir sakınca yoktur. Şeker ve kalori bakımından en düşük alkollü içecekler ile sofraların tadını rahatlıkla çıkarabilirsiniz. Diyet yaparken; şampanya, cin, votka, tekila, şarap ve martini gibi kalorisi düşük hafif alkolleri tüketebilirsiniz.
Akşam yemeğinde bir büyük şarap içen kişinin ertesi sabah kanında alkol bulunabilir. Alkolün pek azı metabolize edilmeden idrar, ter ve solunum havası ile vücuttan atılır. Yüzde 90-98'i, büyük ölçüde karaciğerde olmak üzere, asetaldehid üzerinden asetata metabolize edilir.
Artık en sağlıklı alkollü içeceklerin bir lig tablosu var. Onlarca yıllık kanıtlar gösteriyor ki ölçülü içildiğinde listenin başında yer alan kırmızı şarap kalbe iyi gelebilir. Ancak listeye göre şaşırtıcı bir şekilde, sağlık bilincine sahip kişiler için ikinci seçenek el yapımı elma şarabı.
Alkol alımı, vücutta diüretik etkisi yaparak, sıvı kaybını artırır. Bu nedenle, alkol alımını sıvı tüketimi olarak düşünmemek gerekir.
Alkol, kalpte ritim bozukluğuna, damar kireçlenmesine ve kalp yetersizliğine sebep olur. MİDE: Alkol, çeşitli mide rahatsızlıklarına ve sindirim bozukluklarına neden olan etmenler arasında ilk sıralarda yer alır. Uzun vadede gastrit, ülser ve mide iltihabına neden olur.
Su, kan dolaşımına giren alkolü seyreltir ve yemek de alkolün emilimini yavaşlatır.
İtalyan bilim insanlarının araştırmasına göre, günde yaklaşık bir ya da iki bardak bira içmek sağlığa zarar vermiyor ve kalp krizi riskini de azaltıyor.
Yetişkinlerde düşük riskli alkol tüketiminin sınırı söyle tanımlanmıştır: Kadınlar haftada en fazla beş gün olmak şartıyla günde bir standart birim içki, erkekler ise aynı şartlarda günde iki standart birim içki içebilirler.
Alkolün vücutta su tutulmasını sağlayan antidiüretik hormonun salınımını azaltarak susuzluğa neden olduğunu belirten Yiğit, 'Bu susuzluktan en çok etkilenen bölgelerden biri cildimizdir. 30 gün alkol alınmadığında cilt, ihtiyacı olan neme kavuşacağından daha sağlıklı görünür, ince çizgiler, kırışıklıklar azalır.
Alkol kullanımının cinsellik üzerine etkileri şunlardır: Kronik alkol kullanımı sertleşmeyi bozmakta, boşalmayı geciktirmekte veya engellemektedir. Alkol cinsel istek kaybına ve fertilite azalmasına sebep olabilmektedir. Alkol kullanımı testosteron seviyesinde düşüş yaratabilmektedir.
Bazı insanlar bütün gün çok içki içerken, diğerleri çok içer ve sonra bir süre ayık kalır. Bağımlılığın nasıl göründüğünden bağımsız olarak, aşırı derecede içme davranışı sergiliyor ve uzun süre ayık kalamıyorsa, bir kişi tipik olarak alkol bağımlılığına sahiptir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri