Algıda seçiciliği etkileyen dış etmenler; uyarıcının şiddeti, aşırı zıtlık, hareketlilik, süreklilik, tekrar, alışılmışın dışındaki uyarıcılar ve tanışıklıktır. İç etmenlerse; beklenti, ilgi, gereksinim ve inançtır. Kişi ihtiyaçlarına ya da dış uyarıcılara göre algıda seçim yoluna gidebilir.
Algımızı etkileyen dış faktörler; uyarıcının şiddeti, tekrar, değişkenlik ve hareketliliktir. Algımızı etkileyen iç faktörler; ilgi, ihtiyaç, beklenti, geçmiş yaşantı ve deneyimlerdir.
Algı, 6 ana türe ayrılır: duyma, konuşma, dokunma, tatma, diğer duyular ve sosyal dünya. Algı süreçleri ise kabul etme, seçme, düzenleme ve yorumlama süreçleri olarak dört ana aşamadan oluşur.
Algı Algıyı etkileyen faktörlerden biri olmayan seçenek eğitimdir.
İlgili 20 soru bulundu
Kişinin algıda seçici olmasına neden olan birçok faktör bir araya gelerek belli uyaranları dikkate almasını sağlar. Bunu etkileyen faktörler kişinin yetişme tarzı, karakter özellikleri, eğitim seviyesi ve iletişimde olduğu sosyal çevresiyle ilişkisine bağlı olarak değişir.
Toplamda üç çeşit algı vardır. Bunlar sırasıyla Duyusal, Zihinsel ve Sezgisel algıdır.
Algılanan nesne ile ilgili faktörler, kastedilen nesnenin veya kişinin algılayan kişiye ne kadar yakın olduğu, onun hareket edip etmemesi, sesi, büyüklüğü, hangi fon ve ortam içinde olduğu, algılanan kişiye yakınlığı veya uzaklığıdır.
Literatürde algılama hataları genel olarak (Tablo 2), Algısal Savunma, Basmakalıplaştırma, Model Oluşturma, Hale Etkisi, Yansıtma, Beklenti, Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet, Seçici Algılama, Zıtlık Etkileri olarak yer almaktadır.
Algılama problemi, benlik saygısının olmaması, yemek bozuklukları, obezite, depresyon gibi problemler dolayısıyla ortaya çıkabileceği gibi, genetik faktörlerden dolayı da görülebilmektedir. Genetik aktarım: Genetik aktarım pek çok psikolojik rahatsızlığın en büyük nedenlerinden biridir.
Bu kurama göre, sadece içsel faktörler (zorlayıcı iş, bir işi başarmak, işin çeşitliliği, bağımsızlık, sorumluluk, kişisel ve profesyonel gelişim, işgörenin yapmış olduğu katkının önemi) yüksek düzeyde motivasyon sağlayabilir.
Dış Faktörler: İşletmenin kendisi ile ilgili olup, işletmenin denetimi dışında kalan faktörlerdir. Sistemle ilgilidir, ancak sistemin dışındadır. İç Faktörler: Dış faktörlere göre, işletmenin doğrudan kontrolü altındadır. Dış çevre ile ilgili olarak, pek çok faktör sayılabilir.
Sistemle ilgilidir, ancak sistemin dışındadır. İç Faktörler: Dış faktörlere göre, işletmenin doğrudan kontrolü altındadır. İç faktörler, sistemin içinde bulunan ve işletmenin kontrol edebildiği faktörlerdir. Bir işletmedeki en önemli faktör, işine motive olmuş çalışanlardır.
Psikolojinin konusu olan insan ve hayvanda algı, duyulara bağlıdır. Klasik beş duyu; görme, duyma, koku alma, tat alma ve dokunmadır. Bunların dışında; beden bilinci, denge, sıcaklık ve acı gibi duyular da vardır.
insan, dış dünyayı algıları yoluyla tanır. Algıların temelinde, daha basit düzeydeki kavrama diyebileceğimiz, duyum vardır. Algılar duyuma oranla daha karmaşık psikolojik olaylardır. Örneğin dilin tat alması bir duyumdur, bu tadın tarçın ya da çay tadı olduğunu anlamamız ise bir algıdır.
İç algı vücudumuzun bize gönderdiği uyarıları ve algıları tanıma becerisidir. Bu beceri, fiziksel bağlantıları toplama yeteneğini deneyimleme ve anlama sanatıdır. Onun içinde bir dizi mesajlar gönderen alıcılar, hücreler ve nazik dokular bulunur. Ancak bunlar bizim her zaman işitmediğimiz mesajlardır.
Algılama süreci beş aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar; uyaran, duyu, izlenim, geribildirim ve anlamadır. Algılamanın başlaması için iç veya dış çevreden bir uyarıcının olması gerekir.
Algılama süreci insanların beş duyu organlarıyla çevrelerini kişilik, tutum, inanç ve deneyimlerinin süzgecinden geçirerek anlamaya çalıştıkları bir süreçtir. Maruz kalma, tüketicinin uyarıcı ile fiziksel olarak kontak kurmasıdır. Girdilere ulaşmamıza, yani maruz kalmamıza duyu organlarımız yardımcı olur.
1.1 Algıda değişmezlik Bir kez algılanan nesnelerin şekilleri, renkleri, büyüklükleri değiştiği halde, organizma o nesneleri hep aynı biçimde algılar. Nesneleri değişik ortam ve şartlarda yine aynı şekilde algılama eğilimine algıda değişmezlik denir.
Algılarımızı etkileyen daha önceki tüm öğrenme ve yaşantılarımıza algının dayanağı denir. İnsan dış dünyayı olduğu gibi anlamlandırmaz. Daha önceden öğrenilmiş bilgiler ve yaşantılar algılamasına yön verir.
Görsel algı kuramlarının tasarım süreci ile ilişkilendirilmesi ve sürece yansıması bağlamında ele alınan kuramlar; Gestalt Görsel Algı Kuramı, Olasılıklı Öğreti Kuramı, Bilişimsel Algı Kuramı, Nöropsikolojik Algı Kuramı, Yapılandırmacı Görsel Algı Kuramı ve Doğrudan Algı Kuramı olarak belirlenmiştir.
İlk olarak ABD'de ortaya çıkan bir uygulama olan algı yönetimi, hedef kitlenin bir kişi veya kuruma yönelik duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin istenilen yönde değiştirilmesini amaçlayan sistemli bir iletişim faaliyeti demektir.
Algı, duyularımızın aldığı bilgileri yakalayan, işleyen ve aktif olarak anlam kazandıran bir kabiliyettir. Duyusal organlarımız aracılığıyla bize ulaşan uyarılarla çevremizi anlamamızı sağlayan bilişsel süreçtir.
Kişinin, gerçekte bir fiziksel kusuru olsun olmasın veya hafif derecede bir fiziksel kusuru olduğu durumlarda, kusur olarak gördüğü beden bölgesi ile zihinsel olarak aşırı derecede uğraşması ve meşgul olması hali şeklinde betimlenebilir.
Kısacası algı, fiziksel uyaranlar aracılığıyla duru organlarına yansıyan ve beyne iletilen bilginin seçilmesini, düzenlenmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir süreçtir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri