Gülbang: Alevilikte duaya gülbang da denir.
“Gülbank” ya da “gülbenk”, Cem ayinlerinin açılışı, kapanışı ya da yürütülmesi sürecinde Alevi dedelerinin yaptıkları dualara verilen addır (Şener, trh.: 49). Gülbank sözcüğü Farsça “gül sesi” anlamına gelir.
Yemeğin sonunda da dua edilebilir. Bu dualar bir yandan alevi inancını ve kültürünü özetlerken diğer yandan Alevilerin dilek ve temennilerini dile getirir. Dualarda hem verilen nimetlere şükredilir, hem din büyükleri yad edilir hem de sofra sahibinin ve misafirlerin iyiliği istenir.
Türk halk inançlarında “dilek”, “yakarış” ve “dua” gibi anlamlara karşılık gelen “niyaz” terimi, Türk tasavvufunda ise tasavvufi bir “merhale” ya da “hâl” ve bu hâl içerisinde yapılan bir ziyaret ve selamlaşma uygulaması olarak karşımıza çıkar.
Alevilerin zikir yaptıkları, bağlama çalarak karşılama ya da semah döndükleri ibadethane. Cemevine girmenin her ibadet mekânı gibi bazı kuralları vardır. Yapılan en büyük ibadetlerden biri Allah-Muhammed-Ali ve On iki İmamların adlarının anıldığı "duaz-ı imam" adı verilen nefeslerin okunmasıdır.
İlgili 16 soru bulundu
Tasavvufî gelenekte olduğu gibi Alevilik-Bektaşilikte de Hz. Peygamber için gül sembolü kullanılmakta, Gülbanklarda “Rasulullah'ın gül cemaline salavat” getirilmektedir (Kutlu, 2006: 165-166).
Günümüzde, Anadolu'da Alevî tanımlaması, Türk-Türkmen Alevîlerin yanında, Bektaşîler, Kürt Alevîler, Otman Babalılar, Nusayrîler gibi birçok grubu da kapsamaktadır.
Semah, Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemlerde icra edilen semah, hizmet sahipleri olan zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı'ya ulaşma yoludur.
Alevi toplumunda ise kadın-erkek eşittir. Bu eşitlik iddiasının teolojik kökleri, iddianın tartışılmadan kabul edilmesindeki temel nedenlerdendir. Bu teolojik mirasa göre Alevilikte kadın-erkek yoktur, "Can" vardır. Bir ibadet biçimi olarak cemlerde, kadın-erkek bir arada bulunur.
Mürebbi kelimesinin ilk anlamı eğitmendir. Tasavvufta, müritlere insan-ı kamil olma yolunda eğiten ve onlara yol gösteren kişilere mürebbi denir. Mürşit ile mürebbi aynı anlamda kullanılır.
Dinî törenler ve günler
Aleviler, Muhammed'in son peygamber olduğuna, Ali bin Ebu Talib'in ise veliliğine (ya da imamlığına) inanırlar.
Alevilikte abdest vardır. Hem normal abdest hem de boy abdesti de dediğimiz gusül abdesti vardır.
Alevi topluluğu, Kuran'ın Ömer, Osman ve özellikle de Maviye ile Yezit zamanında değiştirildiğine ve birçok ayetinin yok edildiğine inanır. Bu nedenle de Kuran'larını "Telli Kuran" ve "Kuranı Natık" olarak adlandırırlar. Ozanların, pirlerin deyişlerini, sözlerini Kuran'ın ayetleri olarak kabul ederler.
Kız isteme olayı, öncelikle gençlerin kendi aralarında ve tamamen kendi istekleriyle yani rızasına dayanarak yapılır. Eğer gençler istemezse kesinlikle zorlama yapılmaz. Gençler karar verdikten sonra aileler devreye girer. Kız isteme özellikle sohbetin koyulaşmaya başladığı anda dede tarafından başlatılır.
Alevi Bektaşi geleneğinde, ölen kişinin arkasından dile getirilen cümle Devri daim olsun olarak ifade edilir. Yaygın bir cümledir ve günümüzde hala kullanılmaktadır. Peki devri daim olsun ne demek?
Cem âyini boyunca çalgı eşliğinde nefes, deyiş, düvaz, miraçlama, semah gibi türleri icra eden bir ozan tipine karşılık gelen zâkir, sergilediği müziksel performans gereği tarikat erkânı içinde gelenek aktarıcısı kimliğiyle de önemli bir yere sahiptir.
"MÜSLÜMAN OLMAYANLA EVLENİLMEZ" YANITI
Bir Müslümanın böyle kişilerle evlenmesi caiz değildir. Ancak iman esaslarına inanan, İslam'ın şartlarını kabul eden, -bir kısmını uygulamasa bile- bunları reddetmeyen kişiler ise Müslümandır. Böyle kişilerle hangi mezhepten olurlarsa olsunlar evlilik yapmak caizdir.”
Aleviler arasında, Hz. Ali gibi tek eşlilik esastır. Çok sınırlı sayıda da olsa ço- cuğun olmaması durumunda çift evli örnekler de vardır.
Kadıncık Ana dışında posta oturduğu söylenen kadınlara dair başka örnekler de vardır. Örneğin, Ömer Lütfi Barkan, konuyla ilgili yaptığı araştırmalar neticesin- de altı kadından bahseder (1942: 322-365). Bunlar Kız Bacı, Ahi Ana, Sargı Hatun, Hacı Fatma, Hacı Bacı, Hindu Bacı Hatun, Süme Bacı'dır.
Safevî ordusundaki askerler, kafalarına İsmâ'il'in babası Şeyh Haydar'ın icâdı olan ve On İki İmam inancını anımsatmak maksadıyla da “On İki kıvrımılı - kızıl renkli kumaş ile sargılanan mihverler” taktıklarından ötürü “Kızılbaş” olarak adlandırıldılar.
Aleviler herkesin ibadetine hep saygı duymuşlardır. Ancak bu saygının karşılığını çoğu kez bulamamışlardır. Aleviler yüzyıllardır Ramazan'da oruç tutmamış bunun yerine Muharrem Orucu ve Hızır Oruçları bundan ayrı olarak 48 Perşembe dediğimiz kişisel tercih olarak tutulan oruçları tutmuşlardır.
Aleviler, cennet hevesiyle yaşamaz; cehennemden de kork- maz. Önce kendisinden emin olmak ister. Onun için çalışır, insanı-ı kâmil olmayı amaçlar. Çünkü insan-ı kâmil için dünya ve dünya ötesi her yer birer cennettir.
Alevî nüfusu, Türkiye'de üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevîler'in daha sonra en yoğun olarak bulundukları yöreler arasında Ankara, Adana, Bursa, Antalya, Aydın ve Damal şehirleriyle, Orta ve Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan, Sivas, Malatya, Tunceli illeri gelmektedir.
Alevî içtihadına göre, en zirvedeki mürşîd, Hz. Ali ile Hz. Peygamber'dir.
Ali soyundan gelenler mânasında, ayrıca siyasî, tasavvufî ve itikadî anlamda kullanılagelmiştir. Hz. Ali soyundan, oğulları Hasan, Hüseyin, Muhammed b. Hanefiyye, Ömer ve Abbas vasıtasıyla gelenlere Alevî denilmiştir (Makrîzî, I, 8).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri