Akciğer enfeksiyonu terleme, halsizlik, ateş ve kuru öksürük ile kendini belli eden bir durumdur. Bu belirtiler dışında göğüs ağrısı, burun tıkanıklığı, hırıltılı nefes, hızlı kalp atışı ve iştahsızlık belirtileri de akciğer enfeksiyonu belirtisi olabilir.
Zatürre, en ciddi akciğer enfeksiyonlarında biridir. Enfeksiyon sonucu akciğerdeki hava kesecikleri iltihaplanır ve sıvı ile dolar. Tedavi edilmediğinde diğer organlarda da hasara yol açabilir. Nefes almayı da olumsuz etkileyerek hayati riske sebep olabilir.
Bakteri kaynaklı vakalarda enfeksiyon oluşmuşsa antibiyotik olmadan tedavi yürütülemez, antibiyotik ise hekimin önerdiği doz ve şekilde kullanılır. Ayrıca düzenli kullanılması da önem taşır. İleri seviyeli hastalara serum verilmesi gerekebilir, bu durumda antibiyotik tedavisi de damar yoluyla uygulanır.
Bu enfeksiyonun en büyük nedeni bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi mikro organizmalardır. Fakat enfeksiyon dışında asit ya da yemek artıkları gibi yabancı maddelerin akciğere kaçması, nefes yolu ile alınması, radyasyona maruz kalmak akciğer enfeksiyonuna neden olabilir.
İlgili 32 soru bulundu
Kişi hastalığı yakalandıktan sonra enfeksiyon nedeniyle ateş, göğüste ağrısı, öksürük görülmektedir. Eğer ağır bir enfeksiyon durumu yoksa belirtiler zaman içerisinde kendiliğinden geçer.
Ciğerleri üşütmek sırt ağrısına neden olabilir. Üşüme durumlarında insan vücudunda yer alan tüm eklemler ağrır. Bu ağrılar tüm vücudu kapsayarak, bireylerin zor bir süreç geçirmesine neden olur. Ciğerlerin üşütmesi de sırttaki kemiklere etki ederek, ağrımasına neden olur.
Akciğer kanserinin en genel belirtisi inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir.
Genellikle belirgin semptomlarla kendisini gösteren akciğer enfeksiyonunun en yaygın belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gösterilir. Bu belirtiler dikkate alınmazsa akciğerde meydana gelen enfeksiyonların ilerleyip daha ciddi komplikasyonlara sebebiyet verme durumu söz konusudur.
Bebeklerde “öksürüğün ciğere inmesi” olarak aileler tarafından kullanılan deyim , hekim için astım demek olabilir. Bebek ailelerinin öksürüğün ciğere inmesi nasıl anlaşılır sorusuna karşılık ; göğüsten ıslık sesi veya balgam fokurtusu çıkması olarak verilebilir.
-Röntgen çekimi: Ağrıyan dişin röntgeni apseyi tanımlamaya yardımcı olabilir. Diş hekimi ayrıca enfeksiyonun yayılıp diğer bölgelerde apseye neden olup olmadığını belirlemek için röntgen kullanabilir.
Ateş, üşüme, titreme, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, ağrı, bulantı, kusma gibi genel bulgulara ek olarak etkenin cinsine ve enfeksiyonun yerine bağlı olarak gelişen spesifik belirti ve semptomlar; ishal, kabızlık, eklem ağrıları, vücutta döküntüler ve kızarıklıklar, öksürük, sarılık, bilinç bozuklukları gibi ...
Bu yazıda. Zatürre (pnömoni), akciğer dokularının iltihaplanmasıyla karakterize olan bir enfeksiyon durumudur. Bakteriyel, viral veya mantar kaynaklı olabilir. Zatürre genellikle ateş, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve balgam gibi semptomlarla kendini gösterir.
Akciğer, Diafragma ve Tymus Bezi: Akciğer ve diafragma problemleri sırtın üst bölgesine yansıyabilir. Klasik yöntemlerle tanı konulması güçtür. Kinezyolojik testlerle ve biorezonansla teşhis konulabilir. Kalp: Sol kol ve göğüs ağrısı ile birlikte sırtın üst kısımlarına vuran ağrı görülebilir.
Göğüs hastalıkları bölümü, akciğer ve solunum sisteminde oluşan hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen ana bilim dalıdır.
Sonuç olarak bazı akciğer hastalıkları daha sonra akciğer kanserine zemin oluşturabilirler ama genellikle halk arasında çok korkulan "zatürre oldum, kansere çevirir mi?" sorusunun cevabına "Hayır" denilebilir.
Etkenler çoğunlukla M.pneumoniae ve C.pneumoniae olduğundan 7-14 gün bir oral makrolid (roksitromisin, azitromisin, klarit- romisin) veya tetrasiklin-doksisiklin önermekteyiz.
Ciğerlerin üşütülmesi enfeksiyonlara her zaman davetiye çıkarır. Üşüten kişilerin mutlaka iyi bir şekilde ısınması ve dinlenmesi gerekir.
Birinci evre akciğer kanseri genellikle hastanın hiçbir yakınması olmadığı durumlarda, check up veya başka bir sebeple kontrol için çekilen filmler ile tespit edilir. Bu evrede kanser 5 cm'den daha küçük olup lenf bezleri dahil hiçbir yere yayılmamıştır. Akciğer kanserindeki en erken evredir.
Oysa akciğer kanserinin yayılması durumunda sırt ağrısı, omuz ağrısı, kürek kemiği ağrısı, kol, bacak ağrısı ya da beyne sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösteriyor. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme ise, özellikle akciğer kanserine işaret ediyor.
İlk olarak yumuşak dokuda meydana gelen tahribat metastaz başlangıcını gösterir. Böbrek üstü bezleri, lenf düğümleri, beyin, karaciğer, kalp zarı ve iskelet sisteminde yer alan kemikler akciğer metastazına eğilimli organlar arasında yer almaktadır.
Tümörün sırtın yapısına uygulayabileceği doğrudan basınç çoğu zaman, belden ziyade orta ve üst sırttadır. Tümör akciğerin ve göğüs duvarının yüzeyinde yer alan sinirleri tahriş ederek keskin ve bazen kronik bir sinir ağrısını tetikleyebilir.
Aşırı ruhsal gerilim ve korku gibi ruhsal problemler de sırt ağrısına sebebiyet verebilir. Obezite, viral enfeksiyonlar, kemik bozuklukları, travma, omurga hastalığı, disk kayması, kas veya bağ doku hastalığı, böbrek, kalp, akciğer ve yemek borusu gibi iç hastalıklar, tümörler de sırt ağrısı neden olabilir.
Akciğer kanseri olan kişilerin en çok yaşadığı belirti şiddetli sırt ağrılarıdır. Bu kanser türü sırtın alt ve üst bölgelerinde daha şiddetli ağrıya neden olur. İnsanların sırıt sadece hastalıktan dolayı ağrımaz. Ağır kaldırıldığında veya oturma bozukluklarında sırtın ağrıdığı görülebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri