Ellerinizle ağız ve burnunuzu tutarak ağzınızın kokup kokmadığını anlayamazsınız. Kötü koku ağzın arkasından kaynaklanır ve yalnızca konuştuğunuzda ileriye ve ağzınızdan dışarıya çıkar. Ağız kokusundan endişeleniyorsanız yakın bir arkadaşınızdan veya bir aile üyesinden sizin için test etmesini isteyin.
Ağzımın koktuğunu nasıl anlarım? Ağız kokusu yaşayıp yaşamadığınızı anlamanız için bileğinizin iç tarafına tükürün ve 10 – 15 saniye kadar bekleyin. Süre dolduktan sonra tükürüğünüzü koklayın. Eğer kötü bir koku alıyorsanız ağız kokusu yaşadığınız anlamına gelmektedir.
Dil bir elle öne çıkarılır ve diğer elinizle dilini arka tarafına 10 -15 saniye kadar pamukla silin. Biraz bekledikten sonra pamuğu koklayabilirsiniz. Kokladığınız an gelen koku kötüyse, ağzınız kötü kokuyor demektir. Arka dişlerin detaylı olarak temizlenmesi ağız kokusunun giderilmesini sağlayacaktır.
Tıp dilinde halitosis olarak adlandırılan ağız kokusu, günün herhangi bir saatinde yakın temasa gerek kalmaksızın hissedilen ve yediğimiz içtiğimiz maddelere bağlı olmadan duyulan kötü koku olarak tanımlanıyor.
Ağız Kokusu Herkeste Olur Mu? Kötü ağız kokusu toplum içinde sık olarak her yaştan kişilerde görülmektedir. Tüm insanların hayatlarında bir dönem, özellikle sabah uyandıktan sonra etrafındaki kişileri rahatsız edecek derecede ağız kokusu vardır.
İlgili 28 soru bulundu
Bir kere öpüşmeden önce ağzınızın kötü kokmadığından emin olmalısınız. Ağız kokunuz olduğunu düşünüyorsanız ağzınıza meyveli ya da naneli bir sakız ya da şeker atarak sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
Bu koku kalıcı değildir ve dişler fırçalanarak ağız bakımı yapıldıktan sonra geçecektir. Bazı kişilerde ise herhangi bir ağız kokusu olmamasına rağmen, ağzının koktuğunu düşünmektedir. Bu durumdan rahatsızlık duyan kişi bir diş hekimine gözükebilir.
Ağız kokusu!
Kötü öpüşmenin en bilinen özelliklerinden biri! Nefesinizi tazelemek için sakız, ya da nane şekeri kullanabilirsiniz.
Ağız kokusu ise boğaz enfeksiyonlarının ve diş çürüklerinin tedavi edilmesi ile çözülebilir. Ayrıca; diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız bakım sularının kullanımı da alışkanlık haline getirilmeli ve ihmal edilmemelidir.
Ağız kokusu cihazları da bulunuyor. Ancak güvenirliği düşük. Bir diğer kolay yol ise bileğiniz içine biraz tükürük bırakıp 5-10 saniye sonra koklayın. Kötü bir koku hissediyorsanız muhtemelen ağzınız kokuyordur.
Sigara, alkol tüketimi, kötü ağız ve diş hijyeni de ağız kokunu oluşturabilir. Sinüzit, karaciğer enfeksiyonu, zatürre, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, postnazal akıntı, şeker hastalığı, laktoz (sütteki şeker) intoleransı, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları da ağız kokusuna neden olabilir.
Düzenli ve Yeterli Diş Fırçalamak
Dişleri fırçalamak en temel ağız bakım rutinlerindendir. Düzenli ve yeterli diş fırçalamak sabah yaşanan ağız kokusu sorunlarını önler. Her gün mutlaka en az 2 kez diş fırçalanması diş hekimleri tarafından tavsiye edilir.
Halitometre ile akciğer (nefes) kokusu ölçümü yapılır. Sistein solüsyonu ile suni ağız kokusu ölçülür ve ağız kokusunun üst sınırı tespit edilir. Çinko solüsyonu ile ağız kokusu baskılanır ve ağız kokusunun alt sınırı tespit edilir. Dil anestezik bir gargara ile uyuşturulur ve kemosensör disfonksiyon varlığı aranır.
Ağız kokusu nedeni doğru tespit edildiği takdirde kalıcı olarak tedavi edilebilir. Ancak bu noktada önemli olan ağız kokusunun yeniden oluşmasını engellemektir. Ağız kokusunun yeniden ortaya çıkmasının engellenmesi için ağız ve diş bakımının aksatılmaması, düzenli olarak diş hekimi muayenelerine gidilmelidir.
Ağız kokusu ciddi rahatsızlıkların da belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden gerçek nedeni bulmak gerekmektedir. Bir şey yenmesi ya da içilmesinden kaynaklı olan ağız kokusu aslında temelde geçicidir. Kişi dişlerini fırçalar ve ağız temizliğini yaparsa bu kokular belli bir süreden sonra kendiliğinden geçer.
Halitosis tedavisi genel olarak diş hekimi ana bilim dalı içinde yer alan periodontoloji alanına girer ve bu alanda uzman hekimlerce tedavi uygulanır.
Ağız kokusu varlığında ilk önce ağız ve diş hijyeni alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Yemekten sonra dişler ve dil fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalı ve bol su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Bu gibi değişiklikler yaptıktan sonra ağız kokusu devam ederse, diş hekiminize başvurulması gerekir.
Ayrıca dilin özellikle arka kısmındaki pürtüklü bölümde de yoğun olarak bulunurlar. Açlık(oruç) ve ağır diyetlerde vücut enerji gereksinimini sağlamak için yağları yakar. Yağların yanması keton denilen kötü kokulu bir bileşiğin ortaya çıkmasına neden olur. Ketonların bir bölümü de nefes yoluyla dışarı atılır.
Dili çok fazla kullanmak
Birçok insanın öpüşürken yaptığı en büyü hata dillerini tek aracı olarak kullanmak. Dilinizi kullanmak öpüşmenize tutku katar, doğru. Ancak aşırıya kaçmak anın büyüsünü bozabilir.
Fizyolojik Durumlar: Ağzı açık uyuma nedeniyle gelişen ağız kuruluğuna bağlı durumlar, ağızdaki tükürük salgısının azlığına bağlı durumlar, açlık, dehidratasyon gibi belirli hallerde ağız kokusu gelişebilir.
Nefes kokması olarak da adlandırılan bu durum; ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesi, boğaz enfeksiyonu, diyabet, böbrek ve karaciğer hastalıkları, uzun süre aç kalmak, reflü gibi nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi solunum ve sindirim sistemi kanserlerinin de habercisi olabilir.
Sinüzit, zatürre, şeker hastalığı, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, reflü, laktoz intoleransı, çeşitli mide hastalıkları, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları ağız kokusuna yol açabilir. Ağız kokusu kronik hale geldiği takdirde nedenleri belirlenerek bir an önce tedaviye başlanmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri