f) İfrad haccı için ihrama girdikten sonra adet gören kadınlar, kudûm tavafı yapmazlar.
Adet halinde olan bir kadın Arafat vakfesini yapabilir, Müzdelifede durup dua edebilir ve Mina`da Cemrelere taşlarını atabilir. Bu husus için hiç bir sakınca yoktur.
Hac ibadetini yerine getiren kişiler, küçük çakılları Mina'da ya da Müzdelife'de topluyor. Hac mevsiminde kullanılan çakıl taşlarının toplam birkaç ton ağırlığa ulaştığı tahmin ediliyor. Taşlar atıldıktan sonra birkaç aşamadan geçiyor.
Bir kimse vakfe vaktinde bilmeden Arafat'tan geçse bu yine sahihtir. Cünüp ve hayızlı kimsenin, o gün ikindiyi kılsın veya kılmasın vakfesi câizdir. Çünkü vakfe Beytullâh'a ait bir ibadet değildir. Bu sebeple abdestli olma da şart değildir.
İlgili 25 soru bulundu
Arafat'ta vakfe tamamlanıp güneş battıktan sonra Müzdelife'ye hareket eden hacıların akşam namazını yolda kılmayıp oraya ulaştıklarında yatsı namazıyla birlikte yatsı vaktinde birleştirerek (cem') kılmaları sünnettir.
Güneş battıktan sonar Arafat'tan ayrılacak olan hacılar önce Müzdelife'ye gidecek gece yarısı da Mina'ya geçecekler.
Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri ise, Küçük Cemre'den başlamak üzere, sıra ile her üç cemreye, günde yedişerden 21 olmak üzere üç günde 63 taş atılır. Vaktinde Atılamayan Taşların Kazası Nasıl Yapılır? Şeytan taşlamada her taşın gününde atılması vaciptir.
Kaynaklarda, bu uygulamanın Hazreti İbrahim'in sünnetine dayandığı ve sembolik olarak şeytanın taşlandığına vurgu yapılıyor. "Şeytan Taşlama” olarak adlandırılan bu atışlar, İbrahim Peygamber'in şeytanı taşlamasının hatırasını yaşatmayı ve şeytana karşı bir tür tepki ve direnmeyi temsil ediyor.
Akabe cemresinin taşlanması işi, Hanefîler'e göre kurban bayramının birinci günü şafağın sökmesiyle başlar, aynı gün güneş batıncaya kadar devam eder. Ancak müstehap olan, taşlamanın güneşin doğmasından sonra yapılmasıdır. Gündüz atamayanlar hiçbir ceza gerekmeksizin gece de atabilirler.
Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra âdet görmeye başlayan kadınlar, tavaf dışında haccın bütün vazifelerini yerine getirebilirler. Ancak tavaf edemezler. Çünkü Resûlullah (s.a.s.), Hz. Âişe'ye, “Bu, Allah Teâlâ'nın, Hz. Âdem'in kızları üzerine yazdığı bir şeydir (senin elinde olan bir şey değildir).
Hacıların, hacla ilgili yaptıklarını sen de yap. Ancak âdet gördüğün sürece Kâbe'yi tavaf etme.” buyurmuştur. Henüz ziyaret tavafını yapmadan âdet gören bir kadının öncelikle yapması gereken, temizleninceye kadar Mekke'de kalıp temizlendikten sonra tavafını yapmasıdır.
Âdetli veya lohusa olmak, ihrama girmeye engel değildir.
Adet döneminde kıl ve tüy alınması genel olarak tercih edilmemektedir. Özellikle vücudun hassas olması ve acıyı daha yoğun bir şekilde hissetmesine bağlı olarak adet döneminde kıl ve tüy alınmaması tavsiye edilmektedir.
Bu sebeple âdet, lohusalık ve cünüp hâlinde olanların gusletmeden saç ve tırnaklarını kesmesinde, koltuk altı ve kasık temizliği yapmasında bir sakınca yoktur.
Hz. İbrahim, “büyük şeytan”a üç kez taş atıp onun gözünü kör eder.
Mina, Mekke'de şeytan taşlanan yer.
Şeytan taşlamak farz bir öge değildir. Yapılmazsa hac ibadeti ortadan kalkmış olmaz.
Dinimizde dört delil vardır. Bunların birisinde varsa, başka delil aranmaz. Bütün fıkıh kitaplarında şeytan taşlamanın vacip olduğu bildirilmektedir. Resulullah efendimizin şeytan taşlamaya yaya gidip geldiği Tirmizi'deki hadis-i şerifte bildirilmektedir.
Şeytan taşlama, hac ibadeti sırasında yapılan vaciplerden biridir. Bu vacip ibadetin kendi içerisinde bazı sünnetleri vardır. Buna göre; taşları üç ile beş metrelik mesafeden atmak, yedi taşı art arda atmak ve atılan taşların belirli bir boyutta olması şeytan taşlamanın sünnetlerindendir.
Hacca giden Müslümanlar, Şeytan taşlamada her gün Şeytan'a 7 taş atıyor.
Bu dağda Müslümanlar hep beraber günahlarının affedilmesi için dua etmektedir. Bu ziyaretin ardından Müslümanların günahlarından arındığı kabul edilmektedir. Bunun yanında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet (SAV) Hac, Arafat'tır ifadelerini kullanmıştır.
Arafat ile Harem bölgesi arasında sınır teşkil eden, Arafat dışında kaldığı için vakfe yapmanın câiz olmadığı, Harem'den sayılıp sayılmadığı konusunda ihtilâf bulunan vadi. Mekke'nin doğusunda, haccın en önemli rüknü olan vakfenin yapıldığı yer.
Yine, insanların burada toplanarak vakfe ile Allah Teâlâ'ya yaklaştıkları Hac esnasında insanların bir araya gelip toplanmaları yahut Mina'ya yaklaşmış olmaları veya buranın Allah Teâlâ'ya yaklaşılan bir yer olarak telakki edilmesi vb. sebeblerden dolayı bu adı almıştır (a.g.e., aynı yer).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri