Al'i İmran 18. ayet: 'Allah (cc) adaleti ayakta tutan, kendisinden başka ilahın olmadığına şahit olandır. Ayrıca tüm melekler ve kendilerine ilim vermişler de tam bir adalet, doğruluk ve hakkaniyet içinde aynı gerçekliğe şahitlerdir. Evet, ondan başka hiçbir ilah yoktur.
Adalet, pay; bir kimseye payına düşen hakkı âdil bir şekilde verme anlamında Kur'an terimi. İnsanların temel haklar bakımından ve insan olma niteliği itibariyle eşit kabul edilmesini ifade eden ahlâk ve hukuk ilkesi.
Maide Suresi, 8. ayet: Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın.
Âl-i İmrân Suresi'nin 18. Ayeti: Allah, adaleti ayakta tutarak şu hususu açıklamıştır ki, kendisinden başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de bunu ikrar etmişlerdir. Evet mutlak güç ve hikmet sahibi Allah'tan başka ilâh yoktur.
Kelime anlamı; eşit olmak, eşit kılmak, denklik, denge, doğru davranmak, hakka göre hüküm vermek olan adalet, bir şeyi yerli yerince yapmak veya herkese ve her şeye hak ettiği şekilde davranmak demektir.
İlgili 18 soru bulundu
İslam'a göre hak ve adalet ilkesi mutlak olup herkese bu ilke çerçevesinde muamele edilmelidir. Kur'an'a göre adaletin ölçüsü nesnel bir kıstas olan hakkı esas almaktır (A'raf 7/159,181); adalet ve hakkaniyet ancak hakka tabi olmakla gerçekleşir.
Davranış ve hükümde doğru olmak, hakka göre hüküm vermek, eşit olmak, eşit kılmak. Adalet, Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde genellikle "düzen, denge, denklik, eşitlik, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, takvaya yönelme, dürüstlük, tarafsızlık" gibi anlamlarda kullanılmıştır.
Adalet; insaflı ve doğru davranmak, zulmetmemek, eşit tutmak ve her şeyi yerli yerince yapmak gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak adalet, hak yol üzere dosdoğru olmak, dinin emir ve yasaklarına uymak, haklıya hakkını, haksıza cezasını vermek, suç ve ceza oranına dikkat etmektir.
Adalet, hiç kimseye haksızlık etmemek, hakkaniyetli davranmak ve ayrım gözetmeksizin hüküm vermek anlamına gelir. Kelimenin sıfat hali ''adil'' olarak yazılır. Türk - İslam kültüründe önemli bir yer tutan adalet, en önemli erdemlerden biri kabul edilir.
1 Hukuk ve adalet, toplumun ve devletin temelidir. 2 Hukuk ve adalet devletin amaçlarıdır. 3 Hukuk ve adalet devlet yönetiminin egemen unsurlarıdır.
Allah'ın isimlerinden biri olan “el-Adl” adalet manasındadır.
Adl, Allah'ın isimlerinden biri olarak kullanıldığında mübalağa ifade eden bir sıfat olup “çok âdil, asla zulmetmeyen, hakkaniyetle hükmeden, haktan başkasını söylemeyen ve yapmayan” anlamına gelir.
Âl-i İmrân / 18. Ayet
Allah, adâleti ayakta tutarak, kendisinden başka hiçbir ilâhın olmadığına bizzat şâhittir. Ayrıca bütün melekler ve kendilerine ilim verilmiş olanlar da tam bir doğruluk, adâlet ve hakkâniyet içinde aynı gerçeğe şâhittirler.
Sözlükte adalet, doğruluk ve dürüstlük anlamına gelirken bir hadis terimi olarak ravinin hadis rivayet ehliyetini ifade etmektedir.
İlahiyatçı Cemil Kılıç yazdı... Kur'an'ın en temel kavramlarından biri de adalet kavramıdır. Nitekim adalet anlamına gelen Arapça “adl” sözcüğü türevleriyle birlikte Kur'an'da 30 dan fazla yerde geçmektedir.
Haklı olduğunu düşündüğü arkadaşını yanın-da yer almak. Kendisi veya çevresinde fark ettiği haksızlıkları dile getirmek. Kendi haklarını savunduğu kadar çevresindeki insanların da haklarına saygılı olmak. Yapmış olduğu davranışların sonuçlarını kabul ederek karşı koymadan sonuçlarına razı olmak.
Adalet kavramı temelde hukuk kurallarına uygunluğu içerir. Öte yandan, adalet insanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir. Adalet; kısaca haklılık ve hakka uygunluktur. Öznel anlamda adalet, herkesin hakkını ta- nıma konusunda değişmez ve kesin istektir.
Adalet deyince bizde kısaca her hak sahibine hakkını eksiksiz verme anlaşılır. Bizdeki kullanılışı hem adaleti hem de “kıst”ı anlatır. Çünkü adalet, hukuku herkese eşit uygulama, kıst ise herkese hakkı olanı vermedir.
adalet - Nişanyan Sözlük. Arapça ˁdl kökünden gelen ˁadāla(t) عدالة “adillik, hak gözetme” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ˁadala عَدَلَ “denk idi, oran ve ölçülü idi, adil idi” fiilinin faˁāla(t) vezninde masdarıdır.
Adalet, (zıddı zulüm) Kur'an'ın baş emirlerinden olup hak ve hukuka uygunluk, hak ve hukuku gözetmek, ve yerine getirmek, hak yememek, yenen hakkı sahibine iade etmek, adil ve doğru davranmak demektir. Ve Allah adildir, adil olanları sever, adaleti emreder.
Ömer (ra) Evet Peygamber Efendimizin (asm) risaletinin altı yıl sonrasında Müslüman olmuştu Hz. Ömer.
Hz. Ömer, İslam tarihinde adaletiyle ünlenmiş bir sahabedir. Yaşadığı devir içinde ve halifelik görevini yerine getirdiği dönemde adaletiyle hükmü altındakileri yönetmesiyle tanınmaktadır. Bu sebeple onun adaletli yönetim anlayışıyla alakalı olarak pek çok rivayet İslâm tarihi kitaplarında yer almaktadır.
Çoğu zaman, eşitlik mefhumunun, adaletle karıştırıldığını görüyoruz. Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir. Adalet ise, her hak sahibine hakkını vermek ve haksızları cezalandırmak şeklinde tarif edilir.
Her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ, hâkimler hâkimi, her şeyin asıl sahibi ve tek yaratıcısıdır. Üstünde bir âmiri, sahibi yoktur ki, Onu bir kanun altında bulundursun. Bundan dolayı, (Allah'ın yaptığı şu iş, adalete uymuyor) denmez.
Adalet toplumun oksijenidir; adalet olmazsa toplum nefes alamaz, gelişemez. Demokrasi ve barış, toplumdaki bireylerin adalet duygularının gelişerek vicdanlı olabilmeleriyle mümkündür. Modern toplum adaletle gelişir. Demokratik hukuk devleti, adaletin tüm sınıflar için uygulandığı ölçüde mümkün olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri