Nihayet şeyh efendi, dumanı fark edip bu müridini ikaz ile yanmaktan kurtarıyor ve arkadaşları arasında mahcup olmasın diye onu diğerlerine "gerçek Hak âşıkı" olarak tanıtıyor. Şimdi argo lisanda kullanılan "abayı yakmak" deyimi, işte o hadisenin yadigârıdır.
Aba genellikle çobanların giydiği geceleri sürünün yanında içine yatarak uyudukları kıyafettir. Abayı yakmak deyimi de bir çobanın sevdiğini düşünürken aba denilen kıyafetin tutuştuğunu görmemesinden gelmektedir.
Eski altın paraların ağırlığı 2 dirhem 1 çekirdeğe tekabül edermiş yani şık giyimli kimseye bir nevi altın yakıştırmasıdır.
İki Dirhem Bir Çekirdek'de Türk Dilinin bünyesinde sık sık kullandığımız 99 adet deyimin hikayesi Prof.Dr.İskender Pala'nın kaleminden dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katmak için dökülenler.
Yeni Türk edebiyatının kelime üstatlarından İskender Pala, İki Dirhem Bir Çekirdek adlı kitabı ile bu kez de deyimlerin kökenine ışık tutuyor.
İlgili 40 soru bulundu
İki Dirhem Bir Çekirdek, İskender Pala'nın 2011 yılında yayımlanan bir eserdir. Deyimlerin tarihi kaynağını ve ilk çıkış hikâyelerini konu almaktadır. Kitap 212 sayfa olup Kapı Yayınları tarafından basımı yapılmıştır.
Eskiden, altın hassas terazilerde tartılırdı. Osmanlı döneminde en kıymetli altının toplam ağırlığı ise iki dirhem ve bir çekirdeğe eşitti. Bundan yola çıkarak oluşturulan deyim altın gibi ışıl ışıl parlamak ve değerli olmak manasında kullanılır.
İki dirhem bir çekirdek DEYİMİ AÇIKLAMASI
Çok şık, özenli giyinmiş (kimse).
Bir çekirdek geri kalmamak TDK sözlük anlamı şu şekildedir: bütünüyle denk olmak.
Türkçe alkamak “övmek, medh ü senâ etmek; şükretmek, hamdetmek” kökünden gelen ve Kâşgarlı Mahmud tarafından Hz. Peygamber'e getirilen salavat anlamında da kullanılan (Dîvânü lugāti't-Türk Tercümesi, I, 97) alkış kelimesi, bugün sadece el çırpmak suretiyle ifade edilen takdir gösterisinin adı olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca deyimlerde, bütünü oluşturan sözcüklerin arasına başka sözcükler getirilebilmektedir. Söz gelimi, abayı yakmak deyimi abayı fena yakmış biçiminde kullanılabilir.
Abayı yakmak deyimi birine aşık olmak ya da sevdalanmak anlamına gelir.
Buna göre miskal 4,25 gr., dirhem 2,975 gr., kırat 0,1770833 gr. ve arpa 0,0590277 gr. olur. Hanefîler ise şu eşitlikleri esas alırlar: 1 miskal = 20 kırat = 72 arpa; 1 dirhem = 14 kırat = 50,4 arpa. Böylece miskal, dirhem ve arpa yukarıdakilerle aynı değerleri taşırken kıratın 0,2125 gr. olduğu görülür.
Deyim sözcüğü Türkiye Türkçesinde ortaya çıkmıştır. Bu sözcükten önce onun yerine Arapça kökenli "tabir" sözcüğü kullanılmaktaydı. Öz Türkçe kökten gelen deyim sözcüğü, demek eyleminin de- kökünden, eylemden ad türeten -im yapım eki kullanılarak; y kaynaştırma harfi yardımıyla türetilmesiyle oluşmuştur.
Abbas yolcu deyimi genellikle yola çıkacak olan kimseleri tanımlamak için kullanılır. Bir şeyin niyetine girildiğini ve ondan ne olursa olsun geri dönüş olmayacağını belirtmek için de ''Abbas Yolcu'' denir. Deyimin ''Yolcudur Abbas, Bağlasan Durmaz'' şeklinde kullanımı da yaygındır.
Bağrına basmak, bir kişiyi kabullenmek, olduğu gibi sevmek ve korumak gibi anlamlara gelen bir deyimimizdir. Bağrına basmak deyimi, kucaklamaktan gelmiştir. Kucaklamak, kucak açmak aynı zamanda kişiyi bağrına basmak ile aynı anlamı taşımaktadır.
İçi çekmek DEYİMİ AÇIKLAMASI
Canı arzu etmek, istek duymak.
Yerin dibine geçmek rezil olmak ve bunun sonucunda çok utanmak anlamına gelir. Bu deyim, özellikle Anadolu'da "yerin dibine batmak" şeklinde de kullanılır. "Rezil rüsva olmak" ve "gözden düşmek" de yakın anlamlı deyimlerdir. Yerin dibine geçen kişilere ise kepaze, gülünç, rezil, pespaye ya da rüsva denir.
Canına yetmek: Bir zorluğa dayanamayacak duruma gelmek, bıkmak.
Külahları değişmek DEYİMİ AÇIKLAMASI
“Araları bozulmak, bozuşmak” anlamında tehdit olarak kullanılır. “Hareketlerini düzeltmezsen külahları değişiriz, ona göre!”
[1] Üstüne suç atmak. [2] Kötülemeye çalışmak.
Herhangi bir amacı olmayan ve dinleyen kişilere hiçbir şey kazandırmayan konuşmalar da "boş" olarak nitelendirilir. Boş konuşan kişilere geveze, çenebaz, lafazan ve çalçene denir.
“Ölür müsün; öldürür müsün?” deyimi hacdan dönen bir adamın güldüren hikâyesini anlatır.
osmanlı'da bir dönem yeni basılan ve diğerlerine göre daha parlak olan paranın ağırlığından gelen deyim. zira bu para iki dirhem ve bir ayçiçeği çekirdeği ağırlığındadır. diğerlerine göre daha albenili görüldüğü içinde şık olan insanlara iki dirhem bir çekirdek denmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri