Konuşma Bozukluğu Kulak Burun Boğaz Kaynaklı Olabilir Konuşmada gecikmenin en önemli nedenlerinden biri işitme azlığı olmasıdır. İşitme azlığı doğumsal olabileceği gibi sonradan kazanılmış da olabilir. Çocuk daha önceden duyarken yeni başlayan bir işitme azlığı olabilir.
Adnan Ayvaz'a göre bir çocuğun 18. ayda hiç kelimesi yoksa 2 yaşında iki kelimeli bir cümle kuramıyorsa, üç yaşında normal bir cümle kuramıyor veya hiç konuşmuyorsa, anlaşılmaz konuşuyorsa mutlaka dil problemi ve konuşma gecikmesi açısından incelenmesi gerekiyor.
Konuşma gelişiminin 2,5 yaşında tamamlanmış olması gerektiğini belirten Prof.Dr. Konrot, “Eğer bir çocuk 3 yaşına geldiği halde hala konuşamıyorsa bu durum gecikmiş konuşma olarak adlandırılabilir. Bir çocuk 2 yaşında eğer tek tek sözcük kullanamıyorsa ebeveyn durumdan şüphelenmeli.
Genetik etkenler: Baba, dayı, amca, birinci dereceden kuzen gibi aile bireylerinin bazılarında geç konuşma sorununun olması, çocukta da görülmekte olan konuşma sorununun genetik etkenlerden kaynaklanabildiği anlamına gelebilir. Cinsiyet: Kız çocuklarının dil gelişimi erkek çocuklarına oranda daha ileridedir.
Öte yandan yoksulluk, yetersiz beslenme gibi fiziksel yoksunlukların yanı sıra evde çocukla az konuşulması, yetersiz dil uyarımı, anne ve-veya baba yokluğu gibi sosyal yoksunluklar da konuşma gecikmesine neden olabilir. Otizm, konuşma gecikmesinin yanı sıra iletişim ve davranış sorunlarıyla karakterize bir hastalıktır.
İlgili 45 soru bulundu
Sözel iletişim esnasında kişide meydana gelen bazı problemler nedeniyle konuşma seslerini düzgün veya akıcı telaffuz edememektir. Sözel iletişim esnasında kişide meydana gelen bazı problemler nedeniyle konuşma seslerini düzgün veya akıcı telaffuz edememektir.
Ancak konuşma gecikmesi olan çocuklarda dikkat edilmesi gereken durumlardan biri “Otizm” belirtilerinin olup olmadığıdır. Otizm konuşma gecikmesinin önemli nedenlerinden biridir. Otizm sosyal etkileşimde kısıtlılık, iletişim becerilerinde yetersizlik ve tekrarlayıcı hareketlerle kendisini gösteren bir bozukluktur.
Kekemelik Çocuğu Hangi Doktora Gidilmeli
Çocuklarında kekemelik yaşayan bireyler çocuklarını öncelikle çocuk doktoruna götürmelidir. Uzman doktor gerekli görür ise çocuk psikoloğu ya da çocuk psikiyatrisine yönlendirerek çocuk için uygun bir dil ve konuşma terapisi süreci başlatmasını sağlayabilir.
“Anne” ve “Baba” 'nın yanı sıra, “güle gül”, “süt”, “mama”, “araba” ve “benim” gibi en sevdiği kelimeleri de sıkça kullanır. Çoğu 2 yaşındaki bebek aynı zamanda temel cümleleri oluşturmak için iki kelimeyi birbirine bağlayabilir.
Eğer çocuğunuzun dil veya konuşma gelişimi konusunda şüpheleniyorsanız bir dil ve konuşma bozuklukları uzmanına başvurunuz.
2 yaşına gelen çocuk 3 kelimelik cümleler kurmaya başlar, kelime dağarcığı 300 kelimeye ulaşır, sorular sorar ve yönergeleri anlayarak yerine getirir. Çocuk 3 yaşına geldiğinde anladığı kelime sayısı yaklaşık 900, kullandığı kelime sayısı ise 500'e ulaşır.
2 yaş çocuğun yürüme, konuşma, kendi kendine yemek yeme ve kısmen giyinme gibi becerileri kazanmasıyla birlikte tam anlamıyla bağımsız olmaya başladığı dönem olarak kabul edilebilir. Prof. Dr. Haluk Yavuzer bu yılki hızlı gelişimin çocuğu birçok alanda bağımsız hale getirdiğini vurgulamaktadır.
İsteklerini tam olarak anlatamayabilirler. Bu dönemde çocuklarda genelde "Hayır", "Olmaz", "İstemiyorum" gibi kelimeler bolca duyulur. Bebeklerde 2 yaş sendromu belirtileri çok farklıdır. Ağlama krizleri, kendilerine vurma eylemleri, inatlaşma, bağırma, iştahın kesilmesi de belirtilerdendir.
2 yaşında bebeğin dil gelişimi ve konuşma becerileri de ilerlemektedir. Bebekler bu aydan itibaren artık konuşmaları büyük ölçüde anlayabilir ve karşılık verebilir. 24 aylık bebeğin kazandığı beceriler şu şekilde sıralanabilir; 24 aylık bebek 50 veya daha fazla kelime bilir ve bu kelimeleri kullanır.
Uzmanlara göre 22 aylık bir bebeğin “mama, baba, dede” gibi basit kelimeleri söyleyebilmesi gerekir. Benzer kelimeleri söyleyememesi geç konuşma belirtisi olabilir. Bebeğinizin gelişimiyle ilgili bazı endişeleriniz varsa doktora başvurabilirsiniz.
Diğer insanlarla etkileşimlerinde farklılıklar, göz teması kurma ve jest-mimik kullanımı gibi sözsüz iletişimde zorluk yaşama, konuşma kabiliyetinin geç ya da sınırlı olması, kolları sallama ve yüksek seslerden hoşlanmama gibi belirleyici ve tekrar eden belirtiler gösterirler.
Otizm, kişilerin ailesiyle ve etrafında bulunan bireyler ile normal iletişim kurmasına engel olan ve çoğunlukla doğuma müteakip ilk 3 yıl içerisinde belirtilerini gösteren, nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Günümüzde tıp alanında meydana gelen gelişmeler neticesinde basit testler ile otizm tanısı rahatlıkla konulabilir.
Çocuklarda Konuşma bozukluğu ya da konuşmada gecikme yaşandığı durumlarda önce bir KBB uzmanına, cerrahi veya medikal olarak tedavi edilecek bir durum olmadığı belli olduktan sonra ilgili alandaki bir uzmana başvurulması gerekmektedir.
Üstün zekalılarda dil gelişimi gecikmiş ya da düzensiz gelişmiş olması imkân dahilindedir. Dil ve konuşma güçlüğü çeken çocukların Üstün zekâlı olması bir ihtimaldir fakat asla kesin bir sonucu değildir.
Gecikmiş konuşma bozukluğu işitme sorunundan kaynaklanıyorsa süratle tedaviye başlanmalı ve işitme cihazlarından faydalanılmalıdır. Gecikmiş konuşma bozukluğunu yenebilmek ve çocuğun normal konuşmasını sağlamak için; farklı terapi, yöntem ve oyun temelli eğitimler uygulanmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri