Eğer, içki içen bir kişi ne dedeğini bilmeyecek derecede sarhoş olmuşsa namaz kılamaz. Az miktarda alkol içen bir kişi, namaz kılabilir. Ancak bu alkolün caiz olduğu anlamına gelmez.
Sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın..." buyurmuştur. Bu itibarla alkol alan kişi ne dediğini bilecek kadar sarhoş değilse namazlarını kılması gerekir.
Zaten her gün beş vaktini kılan bir Müslüman içki gibi büyük günahları işlemez. Sarhoşken namaz kılmak ise haramdır. Ancak sarhoşluk hali geçince namazlarını kılması gerekir.
Bir hadis-i şerifte de Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “Kim içki içer de sarhoş olursa, kırk sabah namazı kabul olunmaz. Sarhoş olduğu hâlde ölürse cehennemde, eğer tövbe eder ise Allah tövbesini kabul eder. Tekrar içki içerse, kırk gün sabah namazı kabul olunmaz.
Namaz kılacak, oruç tutacak ve dua edecek kimsenin ne dediğini, ne yaptığını bilecek kadar ayık olması, aklının başında olması gerekir. Bu itibarla, alkol alan kişi, ne dediğini bilecek kadar sarhoş değilse namazlarını kılması gerekir.
İlgili 30 soru bulundu
İçki içip sarhoş olan kimsenin kırk gün namazı kabul olunmaz o durumda ölürse de kâfir olarak ölür.” (Nesai) Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre; Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur: ”Kim dünyada içki içer (de tevbe etmeden ölür)se, o kimse ahirette içki içmeyecektir."
Bu itibarla haram olmakla birlikte alkol alan veya uyuşturucu kullanan kişi, ne dediğini bilemeyecek kadar sarhoş değilse, bir başka ifadeyle ne yaptığını ve ne okuduğunu bilecek düzeyde bir bilince sahipse namazlarını kılması gerekir. Bunun için belirlenmiş bir süre yoktur.
(Mâide Sûresi, 91. Âyet). Peygamberimiz'in (s.a.v.) bu konuda sahih hadisleri vardır: 'İçki bütün kötülüklerin anasıdır' (ümmül habais). 'Sarhoşluk veren her içkinin azı da çoğu da haramdır' hadisleri bunlardan sadece ikisidir.
Sual: Gazetelerde şöyle bir fetva yayınlandı: (Sarhoşluk verecek derecede alkol bulunmayan içeceklerin içilmesi caiz, sarhoş edecek derecede alkol bulunan içeceklerin içilmesi ise haramdır. Sarhoş etmediği için kefirin içilmesi caizdir.)
Sonradan içkiye tövbe ederse Allah onun bu tövbesini kabul eder. Ancak yine içerse Allah kırk gün boyunca namazını kabul etmez. Sonrasında tövbe ederse Allah onun bu tövbesini kabul eder.
“Sarhoşluk veren her şeyden sakınınız.” (İbni Mâce, Eşribe, 14.) Buna göre, birada % 2-8 (Yüzde iki-sekiz) oranında sarhoşluk veren alkol bulunmaktadır. Bundan dolayı içinde az miktarda da olsa alkol olduğundan içilmesi caiz değildir; bir damlası dahi haramdır.
İbnü'l-Arabi ise şöyle demiştir: İçki içen kimse ya tövbe etmeden ölür veya tövbe ettikten sonra ölür.
Alkol bulunan odada kılınan namaz geçerlidir.
Ancak bir Müslüman, namaz kılacağı ortamın daha nezih bir yer olmasına özen göstermelidir.
Ayeti bulunmaktadır ve bu ayete göre alkolün dinen vücuttan atılma süresi 40 gün olarak bilinmektedir. Hadisi şerifte yer alan bir diğer ayette ise; “İçki içen kimsenin 40 gün namazı kabul edilmez.”
Alkolun vücuttan atılması alkol oranına göre 48 ila 72 saat arasında değişir. Alınan alkol mideden başlayarak barsak ve sinirim sistemimizce hızla emilir ve vücut sıvısına geçer.
Hadiste belirtilen "kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez" ibaresi "Kırk gün boyu, kıldığı namazların sevabından mahrum kalacaktır." demektir. Ulema bu hususta ittifak etmiştir. İçki içen bir kimse namazı şartlarına göre kılsa namazı sahih olur yani namaz borcunu öder.
İslam dünyasında sarhoşluk verici özelliği sebebiyle alkollü içecek kullanımı dinen meşru (caiz, helal) görülmemektedir.
Değerli kardeşimiz, Biranın haram olduğuna dair Diyanet İşleri Başkanlığının beyanatı bulunmaktadır. Buna göre, birada % 2-8 (yüzde iki-sekiz) oranında sarhoşluk veren alkol bulunmaktadır. Bundan dolayı içinde az miktarda da olsa alkol olduğundan içilmesi caiz değildir.
Bu itibarla haram olmakla birlikte alkol alan veya uyuşturucu kullanan kişi, ne dediğini bilemeyecek kadar sarhoş değilse, bir başka ifadeyle ne yaptığını ve ne okuduğunu bilecek düzeyde bir bilince sahipse namazlarını kılması gerekir. Bunun için belirlenmiş bir süre yoktur.
İslam'da alkollü içkilerin tüketilmesi haram kılınmış (Mâide, 3/90), sarhoşluk veren her şeyin miktarına bakılmaksızın haram olduğu ifade edilmiştir (Müslim, Eşribe, 74; Ebu Davud, Eşribe, 5).
İslâm'da içkinin haram kılınıp yasaklanması makâsıd-ı şerîa olarak bilinen dinin, canın, malın, aklın ve neslin korunmasına dair temel ilkelerden aklın korunması esasına dayanır.
Müslüman sadece haramı işlememekle değil, elinden geldiği ölçüde işlenmesine engel olmakla da mükelleftir. Bu kaide onun, kat`i bir mecburiyet olmadıkça, içki içilen yerde oturmasına mânidir.
Bu bakımdan hem namazı kılmayan hem de içki içen birisi, iki türlü günaha girmiş olur. Halbuki içki içen kişi, namaz kılsa günahını bire indirmiş olur ve namazının günahından kurtulmuş olur. Esasında Müslümana yakışan Allah'ın haram kıldığı içkiyi terkedip namazını kılmaktır.
İçki haramdır. Çünkü içkinin pek çok zararı vardır. İçki, insanlar arasına düşmanlık ve kin sokar. Kur'an-ı Kerim'de içki ile kumarın zararlarından söz edilirken, “Şeytan içkide ve kumarda ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.” (Mâide, 5/90-91).
alkol 24 saat içinde vucuttan tamamiyle atılır. Gerek idrar gerek terleme vs.. 25 saat dediğinde vucutta gram alkol bulamazsın.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri